Kuduz, genellikle kuduz olmuş bir köpeğin ısırması sonucu ortaya çıkan ve tedavisi olmayan ölümcül bir viral hastalıktır. Hastalık, merkezi sinir sistemine zarar vererek beyin ve omuriliğe ulaşır. Kuduz virüsü bulaşan insanlarda, su korkusu (hidrofobi), agresif davranışlar ve halüsinasyonlar gibi belirtiler görülebilir.

Kuduz tedavisinin iki ana amacı vardır. Birincisi, ısırık bölgesindeki yaranın tedavi edilerek vücuda giren virüslerin sayısını olabildiğince azaltmaktır. İkincisi ise vücutta kalan virüslerin etkinliklerinin önlenmesi amacıyla hastaya aşılar aracılığıyla bağışıklık kazandırmaktır. Isırılan yer iyi bir şekilde temizlendikten sonra, yaranın çevresine kuduz virüsüne karşı hazırlanmış serum enjekte edilir. Isırık yarasının kapatılmaması gerekir. Kuduz ısırığı olaylarında hastanın kilosu başına 20 ünite serum verilmelidir. Toplam dozun yarısı yaranın çevresine iğneyle, diğer yarısı ise herhangi bir bölgeden kas içine enjekte edilmelidir. Kuduz aşısı, karın derisi altına 2-3 gün arayla toplam 14-20 aşı uygulaması biçiminde devam ettirilir. Gecikmiş olan vakalarda ise hastaya 24 aşı yapılması gerekir. Kuduz olaylarında erken tedavi çok önemlidir. İnsan ya da hayvan fark etmez, her türlü ısırılma olayında ısırılan kişinin mutlaka kuduz hastanesine başvurması gerekir. Kişi ısırıldıktan sonra, kuduz şüpheli köpek ayrı bir yere konularak 10-15 gün gözlenmelidir. Eğer yapılan gözlemler sonucu köpek kuduzsa, bu süre boyunca ısırılan kişi klasik kuduz tedavisine alınır.

Kuduzdan korunmanın en iyi yolu, sokaklarda başıboş dolaşan köpeklerin ve benzeri hayvanların barınaklarda korunma altına alınmasıdır. Özellikle evcil hayvanlarınıza düzenli olarak aşılarını yaptırmanız gerekmektedir. Günümüzde hastalığın yayılması tam olarak denetim altına alınamamıştır. Ancak halk sağlığı önlemleri ve bilinçlendirme ile bu hastalığın yaygınlaşması büyük ölçüde önlenmiştir.